Boyun Sırt Bel Ağrıları
Omurgayı oluşturan kemikler, aralarındaki yastık görevi yapan diskler ve bütünü oluşturan bağlar ve kaslar yaşam boyunca her gün öncelikle yer çekimini olmak üzere sürekli yük taşıyan ve bu nedenle ağrılı durumlara maruz kalan bir bütündür.bu hastalarda tutulma olarak da ifade edilen kas spazmları aslında vücudun bir korunma refleksidir. Adele kasılarak eklemi sabitlemeye , daha fazla hareket edilmesini vedaha fazla zarar görülmesini engellemeye çalışmaktadır. Ofis çalışanlarından sporculara, ev hanımlarından ağır işlerde çalışanlara ve öğrencilere her insanın bu bölgelerdeki ağrılı durumlara maruz kalması mümkündür.
İlerleyici romatizmal hastalıklar, postür bozuklukları, kas tutulmaları, fibromyalji, mekanik yüklenmeler, facet eklem problemleri, fıtıklar ve dejeneratif bozukluklar (kireçlenmeler) ve kanal darlıkları gibi geniş bir tanı yelpazesi söz konusudur. Bu nedenle doğru ve ayrıntılı bir muayene ve tetkik yöntemi ile tanılandıktan sonra hastanın durumuna uygun fizik tedavi planlanır.
Boyun ve bel düzleşmeleri sanılanın aksine bir neden veya bir tanı değil bir sonuçtur. Hastanın hatalı postürünü, adele spazmını gösterir ve altta yatan neden bulunup tedavi edilmelidir.
Omurga ağrılarının bir kısmı birkaç gün içerisinde kendiliğinden düzelebilir ancak bu çok küçük bir orandır ve yaklaşık yüz hastadan onunda ağrının kronikleşme riski vardır. Bu nedenle hafif de olsa bu bölgelerde ağrısı olan hastaların en fazla üç gün içerisinde hekime baş vurmaları kendi sağlıkları açısından önemlidir. Omurganın en çok fıtık gelişen bölgeleri boyunda sırasıyla C5-C6 C6-C7 belde ise L4-5 ve L5-S1 düzeyleridir. Omurganın bu özel yapısı içinde barındırdığı değerli omurilik ve sinir köklerini tam anlamıyla korumaya yönelik gelişmiştir. Sinir ve Omurilik basıları oluştuğunda hastaların bel ve /veya bacak (siyatik ağrısı), boyun ve /veya kol ağrısı dışında uyuşma, yanma, refleks ve hareket kaybı gelişme riski de ortaya çıkmaktadır. Hastaların sinir kökleri baskı altında kaldığında o sinir boyunca yer alan kaslarda güçsüzlükler, düşük ayak gibi kısmi felçler ve omurilik basıları oluştuğunda o seviyenin altındaki tüm kaslarda felç ve beraberinde his kaybı ve idrar ve gaita tutmada sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastaların gecikmeden muayene edilmesi ve tanısına göre hekim tarafından uygun tedaviye yönlendirilmesi gereklidir.
Hastaların şikayetlerine göre yapılan değerlendirme ve tetkikler sonrasında hastanın tedavi programı çizilir. Konservatif tedavi yöntemine karar verilen hastalarda fizik tedavi uygulamalarına hidroterapi, germe, postür ve güçlendirme egzersizleri eklenerek hastaların ağrıları kontrol altına alındıkça fonksiyonel kapasitesini arttırmaya yönelik çalışmalar yapılır. Bu aşamada biz OrNöRam’da hastaya tanısı ile birlikte oluşmuş ya da oluşabilecek olan sinir kökü basıları ve bunları oluşturabilecek durumlar tedavi sonrasında ise bu risklerden korunmalarına yönelik bireysel bir eğitim vermekte ve aralıklı kontrollerle hastanın tedavi sonrası iyilik halin sürdürmesine yardımcı oluyoruz.